Emzirme Döneminde Doğum Kontrolü Nasıl Olmalı?

Doğum yaptıktan sonra bebeğinizle daha çok ilgilenebilmeniz ve vücudunuzun dinlenip
toparlanabilmesi için doğumdan sonra tekrar hamile kalmak için 2 yıl geçmesini öneriyoruz. Bu
nedenle bu dönemde anneler için gebelikten korunmak çok önemli. Gebelikten korunmak için çeşitli
yöntemler mevcut. Ancak burada önemli olan nokta, anne ve bebek için en sağlıklı olanın tercih
edilmesidir.

Sadece anne sütü verenlerde, ek gıda vermeyenlerde anne sütü ilk 3 ay korur. Emzirmeyenlerde veya
mama ile ek gıda verenlerde süt sadece 3 hafta korur. Bu dönemde adet olmasanız bile gebe
kalınabilir, dikkatli olunması gerekir. Emziren annelerde klasik kombine (östrojen + progesteron
içeren) doğum kontrol hapları ilk 6 ay kullanılmaz. Çünkü doğum kontrol hapları anne sütünün
kalitesini bozar, besleyiciliğini ve protein oranını azaltır.

Peki emzirenler için uygun yöntemler neler ?

Sadece Progestin İçeren Minipiller (Mini Haplar)

Mini hap da denilen bu ilaçların içinde östrojen olmadığı için, östrojene bağlı yan etkiler mini haplarda
görülmez. Mini piller her gün düzenli olarak, aynı saatte alınmalıdır. Kombine doğum kontrol hapları
gibi ara vermeye gerek yoktur. Ancak hap alımındaki 2-3 saatlik gecikme bile koruyuculuğu azaltır. O
yüzden düzenli ilaç alımını yapamayacaksanız bu yöntem size uygun olmayabilir. Mini hapların en
önemli yan etkisi ara kanamalardır. Mini haplar, östrojen kullanımının tehlikeli olduğu kadınlar için
ideal korunma yöntemlerinden biridir. Özellikle sigara içen 35 yaş üstü kadınlar, emzirenler, migren,
hipertansiyonu olan kadınlar için mini haplar güvenli doğum kontrol yöntemlerindendir.

Rahim içi araç (Spiral, RİA)

Etkili korunma yöntemlerinden biri de rahim içi araç (RİA), halk arasındaki adıyla spiral takılmasıdır.
Spiral çeşidine göre 5- 10 yıl arasında hamilelikten korur. Spiralle gebelik riski çok düşüktür ama
spiralle hamile kalınırsa dış gebelik riski yüksektir. Spiralle gebe kalanların çoğunda spiral kaymıştır,
ancak hasta bunun farkında değildir. Bu nedenle RİA taktıranların düzenli muayene ile spirallerini
kontrol ettirmeleri çok önemlidir. Peki kimler Spiral Taktırabilir? Rahimde yapısal anomali, şekil
bozukluğu olanlar, pelvik enfeksiyon şüphesi olanlar ve dış gebelik öyküsü olan kadınlar hariç herkes
spiral taktırabilir. Spiral takılması ağrılı mı? Spiral anesteziye gerek kalmadan kolayca takılabilir.
Takılırken adet sancısına benzer bir ağrı hissedilebilir ancak bu dayanılmayacak bir sancı değildir.
Ancak hastanın ağrı eşiği çok düşükse anestezi altında uyuyarak da spiral takılabilir.

Üç çeşit spiral vardır; Bakırlı spiral (Multiload, Copper T 380),Boncuklu spiral (Gynefix), Hormonlu
spiral (Mirena)

Bakırlı spiraller; İçerdiği bakır miktarına göre adet kanama miktarını artırır, adet süresini uzatır bu
yüzden adet kanaması yoğun ve uzun olanlara önermemekteyiz. Bu spiralin hamilelikten koruma
süresi 10 yıldır. Boncuklu Spiral; bakırlı spiraller kanama miktarını artırdığı için, bu yan etkiyi
azaltmak amacıyla Gynefix adı verilen, yine içinde bakır bulunan ama bakır miktarı azaltılmış olan
spiraller piyasaya sürülmüştür. Gynefixin içindeki bakır miktarı daha az olduğu için regl kanamalarını
artırmaz. Bu spiralin hamilelikten koruma süresi 5 yıldır. Hormonlu Spiral (Mirena); T şeklindeki
spiralin kollarında günlük belli bir miktar salgılayan progesteron hormonu vardır. Bu hormon
östrojenin tam tersi bir hormondur. Östrojen rahim duvarını kalınlaştırırken, progesteron rahim
duvarının kalınlaşmasını engeller. Bu mekanizmayla Mirena rahim kanseri riskini %70-80 azaltır.
Aynı mekanizmayla Mirena adet kanamalarını da azaltır. 1 yılın sonunda kullananlar lekelenme
şeklinde adet görebilir. Ancak bunun vücuda herhangi bir zararı yoktur. Mirenanın dezavantajı
kullananların %10’unda ödem yapmasıdır. Ödem bitkisel çaylar, beslenme ile kolaylıkla atılabilir. Bu
spiralin hamilelikten koruma süresi 5 yıldır.

Deri altı İmplantları (Kol içi implant)

Deri altı implantı, 4cm uzunluğunda, 2mm çapında çubuklardır. Bu çubuklar kullanılmayan üst kola
deri altına takılır. Takılma işlemi herhangi bir anesteziye gerek kalmadan lokal analjezi yapılarak kısa
sürede gerçekleştirilir. Koruyuculuğu 3 yıl devam eder. Emziren anneler için güvenli bir yöntemdir.
Cilt altı implantın yan etkisi  adet miktarında azalma, ara kanamalar ve kilo almadır.

Doğum Kontrol İğneleri

3 aylık olan formunu sadece progeteron içerdiği ve anne sütüne zararı olmadığı için emziren anneler
tarafından tercih edebilir. Ayda bir yapılan formu ise anne sütünü etkileyeceği için emziren annelere
uygun değildir.
3 aylık iğne kalçadan veya koldan adetli iken yapılır ve yapıldığı andan itibaren korumaya başlar. 3
ayda bir tekrar uygulanır. 3 aylık iğnelerin diğer bir faydası ise rahim kanseri riskini, dış gebelik
riskini ve endometriyozisi azaltmasıdır. Ancak 3 aylık iğnelerin yan etkisi kemik erimesine yol
açmasıdır. Bu da uzun dönem kullanımını kısıtlamaktadır. Ayrıca adet düzensizliği ve kilo alımına
neden olabilir. Koruma iğneleri kesildikten sonra adet düzensizliği devam edebilir.

Bilateral Tüp Ligasyonu (Tüplerin Bağlanması)

Tüp ligasyonu, geri dönüşü olmayan, kalıcı doğum kontrol yöntemidir. Spermle yumurta tüplerde
karşılaşır ve döllenme tüplerde gerçekleşir. Tüpler bağlanırsa spermle yumurta hiçbir zaman
karşılaşamaz ve gebelik meydana gelmez. Tüplerin bağlanması sezaryen sırasında yapılabilir yada
herhangi bir zamanda laparoskopik (kapalı ameliyat) olarak tüpler bağlanabilir. Tüpler bağlandıktan
sonra tekrar çocuk sahibi olmak istenirse, tek seçenek tüp bebektir. Halk arasında tüpler bağlanırsa
adetlerde düzensizlik olacağı düşüncesi çok yaygındır. Ancak bu düşünce doğru değildir, adetlerin
tüplerle hiçbir ilgisi yoktur. Bilimsel çalışmalar da tüplerin bağlanmasının adet düzensizliğine neden
olmadığını göstermektedir.

Temelde en iyi doğum kontrol yöntemi diye bir şey yoktur. Her yöntemin kendine göre avantaj ve
dezavantajı vardır. Burada önemli olan şey kişi için en iyi, en sağlıklı, en güvenli ve yan etkisi en az
olan doğum kontrol yöntemini seçmektir. Yani doğum kontrol yöntemi kişiye göre
bireyselleştirilmelidir. Doğru olan hekiminize danışarak bireyselleştirilmiş bir yönteme karar vermeniz
olacaktır.

Sağlık ve sevgiyle kalın….
Op. Dr.Ayşenur Kaya Kahveci

Bir yorum

Bir cevap yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir